21 Ekim 2018 Pazar

KAPTAN GEMİ SU ALIYOR!

    



     Bir gemi, hayallerimize doğru yelken açmış ilerliyor. İlk başlarda hiçbir donanımı olmaksızın mavi sularda süzülerek ilerliyor. Bir anda karşısına çıkan olumsuzluklarla donanıma ihtiyaç duyar. Mesela yelken ya da kürek olabilir. Bunlar olursa hayallerine daha çabuk gitmek, hayallerinin hemen gerçekleşmesini ister. Hep ister ya neyse.

     Yelken olsa daha çabuk ve kolay gideceğini düşünür. O yelken aniden çıkmıyor ki. Çıktığında ise bizi ileriye götüreceği meçhul… Hayallere doğru giden o gemi yelkeni buldu diyelim ya rüzgar olacak mı? Rüzgar öylemi hiç, istediğimiz zaman bulabilecek miyiz? Rüzgar oluşsa bile istediğimiz yönde mi olacak? Ters yönden gelen rüzgar ile ne kadar ilerleyebiliriz ki, ilerleyemeyiz değil mi? Bizi bulunduğumuz yerden daha da uzaklara sürükler ve hayallerimizden bir adım daha uzaklaşırız.
Elimizdeki yelkenleri kapatıp küreklere asılma vakti gelmiştir. Rüzgar da bunu engelleyecek değil ya. Bu durumda rüzgar engelleyemezse akıntı engelleyebilir. Hep bir engel çıkıyor umutlara giderken. Akıntı yüzünden bazen yerinde sayarsın bazen de gerilersin ama hiç ilerleyemesin. Mavi orada, hayaller orada, gelecek orada bir tek sen orada değilsin.

     Kürek çekmekten omuzlarında bir ağrı birikir. Bırakırsın kendini biraz daha gerilersin. Belki de başladığın noktayı da önünde unutursun. İyice gerilere düşersin, düştüğünü fark ettiğinde üstüne ağırlıklar biner. O ağırlıklar kalkmanı engeller ezer seni. Belki de ezdi seni, sen farkında değilsin. Bu durumda nasıl ayağa kalkmayı düşünürsün, nasıl ilerleme fikirleri kurarsın?

     İmkansızı başarmak gibi bir şey bu: başladığın noktanın gerisinden zirveye çıkmak istiyorsun. Buz bile hemen buhar olmuyor ki. Önce sıvı olması gerekmez mi? Peki ya sıvı olmak nedir? İlerlemek mi yoksa dağılmak mı? Bence dağılmak oluyor. Geminin içindeki gereksizleri ilerlerken suya atmak güzel bir örnek olacaktır. Her insan dağılır bu yolda çünkü yol çok uzun ve zordur. Zorluklar karşısında gücün bitti mi sen artık yoksun demektir. Bir nebze de olsa bir kenara gücünü bırakmak gerekir. Bu son gücü nasıl saklayacağız ki? Çoğu insan son gücünü saklamak yeri daha çabuk tüketme yollarında bir çözüm arıyor. Sigara, alkol gibi kötü alışkanlıkların gücünü saklayacağını düşünüyor. Bir kenara saklamak dediğim bu olmuyor. Aksine ölüme davetiye çıkarmaktır bu.

     Gerilerden önde olanlara selam olsun! Bekleyin bir gün orada olacağım gün bitmeden belki sizin yanınızda olabilirim. İlerlemek gerekiyor bu siyahın maviye vurmuş ruhuyla. Gemi henüz batmadı. Batsa bile bir tahta parçasına tutunarak belirli bir süre suyun üstünde kalabileceğimi unutma! O ruh haliyle o tahta parçasına yetişir miyim bilinmez. Belki bende gemi ile suyun derin mavisinin ardında kayıplara karışırım.



Ejderha (Mavi) 2017

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder